KALEV Okullarında ekolojik duyarlılık ve bilinç sahibi çocukların daha yaşanabilir bir dünya için bize öncülük edeceğine inanıyoruz. Çekmeköy’deki yeni kampüsümüzde dünyanın umudunu çoğaltmaya devam edeceğiz.
Ekoloji eğitimi ile önceliğimiz gelecek için ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerden oluşan temel unsurların her birine dokunarak sürdürülebilir bir yaşam kültürü oluşturabilmek. Bu üç temel unsuru da eşit ölçüde göz önünde bulundurarak, sürdürülebilirlik kavramının bütünsel bir yaklaşımla algılanmasını sağlayabilmektir.
Çocukların doğayla olan bağlarını güçlendirmek için hayata geçirilen “Ekoloji Dersi”nde çocuklar, yaşlarına uygun olarak doğadaki yaşam döngülerini, permakültürün ve onarıcı tarımın temellerini öğrenirken doğayla daha uyumlu bir şekilde yaşayabilmek için neler yapılabileceğini deneyimlerler.
Sürdürülebilirlik kültürü çerçevesinde günlük yaşamdaki tüketim alışkanlıklarımızın etkilerini fark ederek, okul içi alışkanlarımızı değiştirdiğimizde, çevre ve sürdürülebilirlik adına eyleme geçmiş oluruz. Önceliğimiz tüketim alışkanlıklarının değişmesi yönünde olmakla birlikte, çocuklarımızın atık yönetimine katkılarını destekleriz. Doğada çözünmeyen atıklarımızı ayrıştırarak geri dönüşüm konusunda çocuklarımızın katılımcı olmalarını sağlar, okul içi pek çok uygulamada geri dönüşüm malzemelerini kullanmalarını teşvik ederiz.
Çocukların permakültür felsefesini derinden anlamalarını önemsiyoruz: “Doğada çöp yoktur, hiçbir şey çöp değildir. Bir şey geri dönüştürülemiyorsa, yenilenemiyorsa, yeniden kullanılamıyorsa, o şey üretilmemeli demektir.” Bu fikri anlamalarını, üretim döngülerini sorgulamalarını ve hayatlarına geçirmelerini çok değerli buluruz.
Bu bakış açısıyla, okulumuzdaki ekoloji eğitiminin ve atık yönetiminin en önemli parçası, organik atıklarımızı ayrıştırarak, permakültür alanlarımızda kullanılmak üzere verimli bir gübreye dönüştürmektir. Eğitim içeriğimizde proje olarak tüm yıl boyunca yürütülen bu çalışmada iki farklı yöntem “Bokashi Kompost” ve “Solucan Kompost” uygulaması yapılır. Okulumuzdaki tüm gıda fazlaları, çay ve kahve atıkları uygun yöntemlerle dönüştürülür. Çocuklarımız ve eğitimcilerimiz bu süreçlerde dönüşümlü olarak görev alırlar, tüm organik atıklarımızın, bitkilerimize verimli gübre haline getirilerek ekosisteme geri dönüşü sağlanır.
Ekoloji etimolojik olarak Yunanca “oikos” ve “logia” kelimelerinin birleşiminden oluşur ve ev bilimi ya da çevre bilimi anlamına gelir. Evimiz “Dünya” ile ilgili her konu ekoloji biliminin kapsamına girer. Ekoloji tanım olarak canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilimdir.
İnsanlar büyük şehirlerde doğadan koptukça atalarından miras kalan yetilerini kaybetmekte ve bunların geri kazanımı yetişkinlerde daha zor olmaktadır. Doğadan kopan insan şehirde yaşamanın stresi içinde, tarım tekniklerinin bozulması ve gıdaların da sağlıksızlaşması ile sağlıksız bir yaşam sürmeye başlamıştır. Bu doğrultuda, doğal sistem algısının oluşturulabilmesi için doğa eğitiminin çocuk yaşta verilmesi büyük bir önem kazanmıştır. Doğa insanların tek evidir. Ekoloji bu evi inceleyen bilim dalıdır.
Çocuklarda ekoloji eğitiminin temeli deneyimlemeye dayanmaktadır. Görerek, duyarak, koklayarak, tadarak ve hissederek yani yaşayarak öğrenme ekoloji eğitiminin temelini oluşturur. Bu çerçevede yapılan doğa yürüyüşleri, gezileri ve kamplar aynı zamanda çocuklarımıza etkili düşünme yollarını öğretmesi, problem çözme yeteneklerini geliştirmesi açısından önemlidir.
Çocuklarımızın geleceği için, “Martı”larımızı çevreye duyarlı, doğayla yaşamayı bilen, yediği şeylerin nereden geldiğini nasıl yetiştiğini bilen, ekolojik okur-yazar, merak eden ve sorgulayan, bütünü algılayabilen bireyler olarak yetiştiririz.
Eko-Okullar Programı
Bu program çevre bilinci, çevre yönetimi ve sürdürülebilir kalkınma eğitimi vermek için uygulanan uluslararası bir programdır. Katılımcı yaklaşımıyla çocuklar hem çevresel konularda bilgi edinirler hem de ailelerini, yerel yönetimleri ve sivil toplum kuruluşlarını (STK) çevresel konularda bilinçlendirmede etkin rol alırlar. Programın uygulanması, çocuklara çevre konusunda olduğu kadar, yaşamları boyunca kullanacakları ve başarılarını etkileyecek alışkanlıklar kazandırır.
Okulumuzda Eko-Okullar Programı çerçevesinde 2015-2016 eğitim-öğretim yılı itibariyle “Çöp–Atık-Geri Dönüşüm” konusunda çalışmalar yürütülmeye başlanmış, Eko-Okullar Programı kapsamında okulumuz uluslararası bir eko-etiket olan “Yeşil Bayrak Ödülü”ne uygun görülmüştür.