Ekoloji eğitimi ile önceliğimiz gelecek için sürdürülebilir bir yaşam kültürü oluşturabilmek ve sürdürülebilirlik kavramının bütünsel bir yaklaşımla algılanmasını sağlayabilmektir.
Çocukların doğayla olan bağlarını güçlendirmek için hayata geçirilen “Ekoloji Dersi”nde çocuklar, yaşlarına uygun olarak doğadaki yaşam döngülerini, permakültürün ve onarıcı tarımın temellerini öğrenirken doğayla daha uyumlu bir şekilde yaşayabilmek için neler yapılabileceğini deneyimlerler.
Sürdürülebilirlik kültürü çerçevesinde günlük hayatımızdaki bireysel tercihlerimizin etkilerini fark ederek, okul içi alışkanlarımızı değiştirdiğimizde, çevre ve sürdürülebilirlik adına eyleme geçmiş oluruz. Çocuklarımızın atık yönetimine katkılarını destekler, okul içi pek çok uygulamada geri dönüşüm malzemelerini kullanmalarını teşvik ederiz.
Çocukların permakültür felsefesini derinden anlamalarını önemsiyoruz: “Doğada çöp yoktur, hiçbir şey çöp değildir. Bir şey geri dönüştürülemiyorsa, yenilenemiyorsa, yeniden kullanılamıyorsa, o şey üretilmemeli demektir.” Bu fikri anlamalarını, hayatlarına geçirmelerini çok değerli buluyoruz.
Ekoloji etimolojik olarak Yunanca “oikos” ve “logia” kelimelerinin birleşiminden oluşur ve ev bilimi ya da çevre bilimi anlamına gelir. Evimiz “Dünya” ile ilgili her konu ekoloji biliminin kapsamına girer. Ekoloji tanım olarak canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilimdir.
Günümüz koşullarında insanlar büyüyen şehirler içerisinde doğadan kopmuşlardır. İnsanlar doğadan koptukça atalarından miras kalan yetilerini kaybetmektedirler ve bunların geri kazanımı yetişkinlerde daha zor olmaktadır. Doğadan kopan insan şehirde yaşamanın stresi içinde, tarım tekniklerinin bozulması ve gıdaların da sağlıksızlaşması ile sağlıksız bir yaşam sürmeye başlamıştır. Bu doğrultuda, doğal sistem algısının oluşturulabilmesi için doğa eğitiminin çocuk yaşta verilmesi büyük bir önem kazanmıştır. Doğa insanların tek evidir. Ekoloji bu evi inceleyen bilim dalıdır.
Çocuklarda ekoloji eğitiminin temeli deneyimlemeye dayanmaktadır. Görerek, duyarak, koklayarak, tadarak ve hissederek yani yaşayarak öğrenme ekoloji eğitiminin temelini oluşturur. Bu çerçevede yapılan doğa yürüyüşleri ve gezileri aynı zamanda çocuklarımıza etkili düşünme yollarını öğretmesi, problem çözme yeteneklerini geliştirmesi açısından önemlidir.
Çocuklarımızın geleceği için, minik martılarımızı çevreye duyarlı, doğayla yaşamayı bilen, yediği şeylerin nereden geldiğini nasıl yetiştiğini bilen, ekolojik okur-yazar, merak eden ve sorgulayan, bütünü algılayabilen bireyler olarak yetiştiriyoruz.